YARGININ ÜÇ KURUCU UNSURUNDAN  SİVAS’TA TARİHİ BULUŞMA

5 Nisan Avukatlar Günü münasebetiyle Sivas Barosu'nun ev sahipliğinde organize ettiğimiz kutlama programımız

YARGININ ZİRVESİNDEN SİVAS'TA TARİHİ BULUŞMA

5 Nisan Avukatlar Günü dolayısıyla yargının zirvesi Sivas'ta bir araya geldi. Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Yargıtay Basşavcısı Mehmet Akarca, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu ile Kayseri Cumhuriyet Başsavcısı Abdulkadir Akın ve Kayseri Baro Başkanı Av. Cavit Dursun, Baromuz ev sahipliğinde organize edilen 5 Nisan Avukatlar Günü kutlama programlarına katılmak üzere Sivas'a geldi.

Avukatlar Günü nedeniyle ilk olarak kent meydanında bulunan Atatürk Anıtı'na çelenk sunuldu. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşının okunmasıyla başlayan programa, ayrıca, AK Parti Sivas Milletvekilleri İsmet Yılmaz, Mehmet Habip Soluk, Semiha Ekinci, Sivas Belediye Başkanı Hilmi Bilgin, Cumhuriyet Başsavcısı Murat İrcal, Baro Başkanımız Hacı Yılmaz Demir, Adalet Komisyonu Başkanı Mehmet Burçin Çetinkaya, diğer yetkililer ile çok sayıda avukat katıldı.

Törende ilk konuşmayı ev sahibi sıfatıyla Baro Başkanımız Av. Hacı Yılmaz Demir yaptı.

Başkanımız Demir yaptığı konuşmada;

“Sayın Yargıtay Başkanım, Sayın Adalet Bakanım, Sayın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcım  ve Türkiye Barolar Birliği Başkanım Sayın valim, Sayın milletvekillerim, Sayın Belediye Başkanım, İlimizin kıymetli protokolü ile değerli meslektaşlarım, sevgili basın mensupları;

Öncelikle sizleri sahsım ve Sivas Barosu adına saygı ve sevgiyle selamlıyor tüm meslektaşlarımın 5 Nisan Avukatlar Gününü kutluyorum.

İfade etmek isterim ki;

Kutsal savunma hakkının temsilcileri olan bizlerin bu özel gününde,  Cumhuriyetimizin temellerinin atıldığı yer olan Sivas Kongresi’nin 100. Yılında sultan şehrimiz Sivas ta,

Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin yüksek yargı organlarının çok değerli temsilcilerinin huzurunda bu açıklamayı yapmanın da Sivas Barosu olarak haklı gururunu yaşıyoruz.

Değerli meslektaşlarım,

Yargının 3 kurucu unsurundan bağımsız savunmayı temsil eden avukatlar, üstlendikleri bu görevle vatandaşların savunma hakkını adil bir şekilde kullanmalarını sağlayarak, uzun yıllardan beri adaletin ve yargının teminatı olmuşlardır.

Adalet mülkün yani devletin temelidir. Bu manada avukatlar, bu ülkenin temel taşları arasındadır. Bu nedenledir ki  adaletin tecellisi için hak savunuculuğu yapan avukat; mülkün ta kendisidir.

Avukatlar olarak; hukuk devleti ilkesine, demokrasiye, temel insan hak ve hürriyetlerine ve en önemlisi bağımsız yargıya olan inancımız sonsuzdur.

Bu inanç ve gaye ile de çalışma ve çabalarımızı sürdürüyoruz. Sürdürmeye de devam edeceğiz.

Diğer yandan da bu çaba ve çalışmalarla bireylerin savunma hakkını adil bir şekilde kullanmalarını sağlayarak,  adaletin tecellisine katkı sağlama ödevimizi yerine getiriyoruz.

Avukatlar ve barolar kamunun vicdanıdırlar.

Bu özelliklerinden dolayı avukatlar, kamu adına belli bir tavrı temsil etme, ifade etme ve biçimlendirme yetkisine sahip kişiler olmak zorundadırlar.

Buradan hareketle bizlerin üstlediği bu onurlu görev nedeniyle, yargı faaliyeti bir bütün olarak değerlendirilmeli,

Avukatlar  yargının diğer unsurları tarafından ötekileştirilmemeli, dışlanmamalı ve hak ettiği saygınlığı görmelidirler.

Bu da mesleki saygınlığının arttırılması, hukuk hizmetlerinin bireylere sunumunda etkinliğimizin ve mesleki faaliyetlerimizin kalitesinin yükseltilmesinden geçmektedir.

Tüm bu duygu düşüncelerimize paralel olarak, avukatlık mesleğinin sorunları ile yakından ilgilenen ve çözüm üretmek adına çok önemli çalışmalarda bulunan, bu çalışmaları da yer yer biz yargı mensupları ile paylaşan ve ortak akılla hareket eden, bugün de bizleri şereflendirerek aramızda bulunan ve 5 Nisan Avukatlar Günü etkinliğimize katılan Sayın Adalet Bakanımıza Baromuz adına şükranlarımı ifade etmek isterim.

Bizler eminiz!

Yargının ve özellikle de mesleğimizin hak ve çıkarlarını gözeten bir meslektaşımız, bir Adalet Bakanımız var!

Ayrıca bizleri yalnız bırakmayarak bu özel günümüzü şereflendiren, heyecanımıza ortak olan;

Sayın Yargıtay Başkanımız ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcımıza mesleki sorunlarımızı her alanda savunan mesleki birlik ve beraberliği ön planda tutmak için tüm mesaisini avukatlık mesleğine adayan Sayın Türkiye Barolar Birliği Başkanımıza, huzurda bulunan tüm yargı camiamız ile ilimizin kıymetli protokolüne ve sevgili meslektaşlarıma şahsım ve Baromuz adına sonsuz teşekkürlerimi iletiyor her 5 Nisan Avukatlar Gününün yargı camiası olarak her zaman mesleki dayanışma, birlik ve beraberlik içerisinde kutlanmasını temenni ediyor, saygılar sunuyorum.” dedi.

Demir'in ardından ise Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu söz aldı. Feyzioğlu, konuşmasında, “Böyle önemli bir birlikteliğin milli mücadelenin temel taşlarından olan, ülkenin kurtulması ve Cumhuriyetin kurulmasında en önemli duraklardan birisi olan Sivas'ta yapılması son derece anlamlıdır” dedi. Feyzioğlu, Gazi Mustafa Kemal Atatürk, milli mücadele kahramanları, terörle mücadelede şehit düşen kahramanları ve edebiyete göç etmiş tüm meslektaşlarını rahmetle andı.

TÜRKİYE’NİN KAPSAMLI YARGI REFORMUNA İHTİYACI VARDIR

Feyzioğlu, şunları söyledi:

“Avukatın hakkının ihlal edildiği yerde aslında ihlal edilen vatandaşın hakkıdır. Bağımsız ve etkin savunma yargının bağımsızlığının ve güvenilirliğinin de teminatıdır. Avukatların pek çok sorunu vardır. Bu sorunların çözülmesi, topyekun yargının daha güvenilir ve daha etkin olmasına büyük katkı sağlayacaktır. Ülkemizin artık tahammülü imkansız hale gelmiş sorunlarını da çözecek kapsamlı bir yargı reformuna ihtiyacı vardır. Böylece 82 milyon vatandaşımızı hukuk ve adalet paydasında buluşturmak, yargının güvenilirliğine ve etkinliğine güvenen yerli ve yabancı yatırımcının Türkiye'ye yatırım yapmasını sağlamak, iş ve istihdam üretmek, toplumsal refahı arttırmak mümkün olabilecektir.

MUHAKKAK SURETTE VE BİR AN ÖNCE SINAV GETİRİLMELİDİR

Adil yargılamanın dolayısıyla haklı ile haksızın birbirinden ayrılabilmesinin güvencesi olan avukatın sorunları çözülmezse bilinmelidir ki vatandaşlarımızın da temel sorunları çözümsüz kalacaktır. Muhakkak surette ve bir an önce hukuk alanındaki mesleklere girişte hukuk fakültesi mezuniyeti sonrası bir baraj sınavı getirilmelidir. Hukuk fakültelerinin kontenjanları düşürülmeli, eğitim-öğretim kaliteleri arttırılmalıdır. Avukatların meslek alanına yönelik ve öncelikle vatandaşı mağdur eden tecavüzler önlenmelidir. Uyuşmazlıkları asgariye indirmek ve davaların açılmasını koruyucu avukatlık modeli ile önlemek adına avukatın katılımı ile yapılması zorunlu olan alanlar genişletilmelidir. Özellikle ekonomik anlamda dezavantajlı vatandaş gruplarının adalete erişimini kolaylaştırabilmek adına çok sayıda avukatlık hizmet kaleminde önemli bir KDV indirimine gidilmelidir.

AVUKATLARA DA YEŞİL PASAPORT VERİLMELİDİR

Yargının 3 kurucu unsurunun eşitliğinin sembolik anlamda da olsa etkili şekilde sergilemesi açısından belirli bir kıdemin üzerindeki avukatlara yeşil pasaport tıpkı hakim ve savcılar gibi sağlanmalıdır. Yargıtay Başkanı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, Adalet Bakanı ve savunmayı temsilen bizlerin en üst düzeyde 5 Nisan kutlamasına birlikte katılım sağlaması, 3 kurucu unsurun eşitliğinin benimsenmesi, sorunların çözümü noktasında siyasi iradenin varlığı ve iyi niyetli bir diyalog ortamının her sorunun çözümünde en etkili yol olduğunun gösterilmesi açısından önemlidir.”

Feyzioğlu, katılımları sebebiyle Adalet Bakanı, Yargıtay Başkanı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, Sivas Barosu Başkanı başta olmak üzere meslektaşlarına teşekkür etti ve avukatlar gününü kutladı.

TBB Başkanı Feyzioğlunun ardından ise Adalet Bakanı Abdulhamit Gül bir konuşma yaptı. Gül, Sivas Cumhuriyet Meydanı'nda Atatürk Anıtı önünde Avukatlar Günü dolayısıyla düzenlenen törende yaptığı konuşmada, meslektaşlarının gününü kutladı.

Avukatlar Günü etkinliğinde her köşesi tarih kokan, Selçuklu, Osmanlı ve Cumhuriyetin hatıralarını saklayan Sivas'ta olmaktan memnuniyet duyduğunu vurgulayan Gül, şunları kaydetti:

"Cumhuriyetimizin temellerinin atıldığı yerdeyiz. 'Vatan, bölünmez bir bütündür, parçalanamaz' sözü işte Sivas'ta bu mekanda zihinlerimize kazınmıştır ve hala diriliğini korumaktadır. Bağımsızlık ateşi burada yakılmış, milli birlik ve beraberliğin adımları hep burada atılmıştır. Bu vesileyle başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere milli mücadelemizin kahramanlarını minnet ve rahmetle yad ediyorum. Bu toprakları vatan kılan, bu vatanı hür ve bağımsız kılan bütün şehitlerimizi rahmetle, hayırla yad ediyorum. Gazilerimize hayırlı ömürler diliyorum."

"AVUKATLAR OLMADAN HAKLARI ETKİN BİÇİMDE KORUYAMAYIZ"

Hukukun, bir ağaç gibi tek, hür ve bir orman gibi kardeşçe yaşamanın yegane formülü olduğuna dikkati çeken Gül, hayatını bu amaca vakfetmiş ve bu uğurda çalışırken hayatını kaybeden avukatlara Allah'tan rahmet diledi.

Onların geçmişte taşıdığı bayrağı, bugün devralmış avukatlara meslek hayatında kolaylıklar dileyen Bakan Gül, şöyle devam etti:

"Avukatlık mesleği onurlu meslektir, onu şerefle, onurla taşımayı büyük bir mutlulukla ifade etmek isterim, adalet mülkün, savunma da adaletin temelidir. Avukatlar, adaletin bekçisi ve emekçisidir. Adil yargılama hakkının önemli bir güvencesidir. Savcı, avukat ve hakim, iddia, savunma ve karar makamları bu faaliyetin bütünlüğünü oluşturur. İşte bugün burada çok güzel bir tabloyu Türkiye Barolar Birliği öncülüğünde yaşıyoruz. Yargının bu üç kurucu unsuru eşit derecede önemli ve değerlidir, biri bir diğerinin önüne geçemez. Üçü de kurucu unsurdur, bizim bu üç kurucu unsuru korumamız ve değerli olarak görmemiz gerekmektedir. Bağımsız savunma olmadan yargı bağımsızlığını elbette sağlayamayız. Avukatlar olmadan hakları etkin biçimde koruyamayız. Avukatlar toplumun ve bireyin haklarını koruyan, adalet tasavvurunu yaşatan kamusal aktörlerdir."

Avukatların ulusal, uluslararası nitelikte pek çok rapor ve belgede yargı hizmetlerinin bir aktörü, paydaşı olarak tanımlandığına dikkati çeken Gül, avukatların rolünün, yargılama faaliyetleriyle sınırlı olmadığını belirtti.

Bakan Gül, avukatların, savunma görevlerinin yanında vatandaşların hukuk hizmetlerine erişiminde de çok önemli bir köprü vazifesi üstlendiğini dile getirdi.

"YARGIYA GÜVENİ KONUŞURKEN ELBETTE AVUKATLARI DIŞARIDA TUTAMAYIZ"

Avukatların sayısının yüz binin üzerine ulaştığını aktaran Gül, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Hukuk fakültesi ve hukuk öğrenimi gören kişi sayısındaki artışlar, fırsatlar kadar bazı zorlukları da beraberinde getirmiştir. Sorunların, ihtiyaçların ve beklentilerin farkındayız. Sayısal büyümeye kalitenin de eşlik etmesi, niceliğin nitelikle desteklenmesi gerektiğini biliyoruz. Tek başına sayısal büyüklüklere değil, vatandaş memnuniyetine, hukuk hizmetlerinin kaliteli sunumuna, meslek itibarının artırılmasına önem veriyoruz.

Hazırlık çalışmalarında sona yaklaştığımız Yargı Reformu Strateji Belgesi'nde bu kapsamda önemli başlıklar yer alıyor. Bu çerçevede temel vizyonumuz güven veren ve erişilebilir bir adalet sistemidir. Yargıya güveni konuşurken elbette avukatları dışarıda tutamayız. Avukatlarımızın mesleki faaliyetlerini kolaylaştıran adımları, güven veren adalet hedefimizin ayrılmaz bir parçası olarak görüyoruz. Avukatlarımızın talep ve beklentileri üzerinde hassasiyetle duruyoruz."

Bakan Gül, yeni bir kanunla avukatların mesleğe girişten sosyal ve ekonomik haklarına kadar bir dizi konu üzerinde çalışmaya devam ettiklerini söyledi.

Gül, "Bu konuda Sayın Başkanımızın yeşil pasaport ve KDV ile ilgili hususlarını Sayın Cumhurbaşkanımıza ileteceğiz. Sayın Cumhurbaşkanımıza bu konuyla ilgili çalışmalarımızı ve tüm avukatlarımızın talebini iletmiş olacağım. Sayın Cumhurbaşkanımızın selam ve Avukatlar Günü tebriklerini de bu vesileyle iletmiş olayım." diye konuştu.

Meslek sınavıyla kalitenin teşvikini önemsediklerini vurgulayan Gül, "Bu çerçevede umarım meclisimizin de takdirleriyle bu dönemde artık üniversite sınavına giren, hukuk fakültesine giren bir kişi mezun olduğunda sınava girerek avukatlık yapacağını bilecek ona göre tercih edecek. Bu çerçevede hem de kontenjanların azaltılması hususunda, niteliğin artırılması hususunda beklentilerimiz var." dedi.

- DURUŞMA SAATLERİNDE DÜZENLEME

Avukatların delil toplama yetkisinin genişletilmesi için de çalıştıklarını belirten Gül, bu konunun yargının hızlanmasına da çok önemli katkı sağlayacağına işaret etti.

"Avukatları yargının kurucu unsuru görüyorsak o zaman veri toplama hususunda da bir takım yetkileri vermemiz lazım." diyen Gül, geçen yıl hizmete sunulan CELSE programının ve benzeri avukat dostu uygulamaların geliştirilmesini hedeflediklerini ifade etti.

Duruşma saatlerinin, rasyonel bir temelde disipline edilmesi üzerinde çalıştıklarını söyleyen Gül, "Tüm duruşmaların saat 09.00'a verilmesi avukat meslektaşlarımızın ve vatandaşlarımızın yargıya güvenini zedelemektedir. Sistemde hepsinin aynı duruşma saatine verilmesini önleyecek ve makul rasyonel hale getirecek çalışmalarımızı yine bu çerçevede yapıyoruz." diye konuştu.

"ADALET BAYRAĞINI YÜKSEKLERE TAŞIYACAKSAK BUNU HEP BİRLİKTE YAPACAĞIZ"

Avukatların sosyal ve ekonomik haklarıyla ilgili konularda da çalışma yaptıklarını dile getiren Gül, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Çözümleri ortak aklın ışığında arıyoruz. Elbette farklılıklar, farklı düşünceler çözüme ulaşmada, doğruyu bulmada en önemli ışıktır. Eğer aynı şeyi düşünme, aynı şeye inanma, aynı yaşam tarzına sahip olma hususunda bir farklılık olmasaydı hayatın hiçbir anlamı olmazdı. Hayat farklılıklarla güzel, bizim farklılıklarımız hayatın güzelliğidir, ülkemizin zenginliğidir. Türkiye'nin güçlü birlik ve beraberliğinin temelinde de farklılıklarımızla bir arada olma duygusu yatmaktadır. Reform çalışmalarımızı ortak akılla yapıyoruz. Adalet bayrağını yükseklere taşıyacaksak bunu hep birlikte yapacağız. Güven veren adalet hedefine el birliğiyle ulaşacağız."

Törende son olarak söz alan Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit ise, "Daha iyi bir adalet sistemine doğru güvenle ilerleyebilmemiz için bu alandaki ideallerimizi gerçekleştirebilmemiz, toplumu yakından ilgilendiren meseleleri kamuoyu önünde şeffaf ve ön yargısız bir şekilde tartışarak, kamuda artan güven ve sahiplenme oluşturmamıza bağlıdır." dedi.

Avukatlar Günü dolayısıyla Sivas Cumhuriyet Meydanı'ndaki Atatürk Anıtı'na çelenk sunan Cirit, burada yaptığı konuşmada, yiğitler diyarı ve milli mücadelenin önemli kilometre taşlarından olan Sivas'ta Avukatlar Günü'nü kutlamaktan mutluluk duyduğunu söyledi.

Cirit, bu milletin bir ve beraber olduğu müddetçe her sorunu aşabileceğini vurgulayarak, farklılıkların zenginlik olarak görülmesi gerektiğini belirtti.

Yargının kurucu unsurlarından avukatlık mesleğini icra eden meslektaşlarının, bugüne kadar taşıdıkları yüksek sorumluluk bilincinin, yargı sisteminin en önemli güvencelerinden olduğuna işaret eden Cirit, "Adalete ilişkin her konu toplumun meşru ilgi alanı içerisinde olup, çağdaş demokrasinin gereklerine uygun olarak toplumsal uzlaşma ve ortak akıl ile kurulan ve yaşatılan bir yargı sisteminin daha iyi işleyeceği ve daha başarılı sonuçlar alacağı çok aşikardır." diye konuştu.

"YARGITAY KARARLARINI KAMUYA AÇTIK"

Demokrasi, insan hakları, hukukun üstünlüğü, kuvvetler ayrılığı gibi evrensel ilkelerin başarıyla uygulanması ve bu değerler sisteminin içselleştirilmesi için herkese önemli görevler düştüğüne vurgu yapan Cirit, şunları kaydetti:

"Daha iyi bir adalet sistemine doğru güvenle ilerleyebilmemiz için bu alandaki ideallerimizi gerçekleştirebilmemiz, toplumu yakından ilgilendiren meseleleri kamuoyu önünde şeffaf ve ön yargısız bir şekilde tartışarak, kamuda artan güven ve sahiplenme oluşturmamıza bağlıdır. 'Yargıtay Etik, Şeffaflık, Güven Projesi' kapsamında son yıllarda yaptığımız reformlarla özellikle avukat meslektaşlarımızla iyi yapılandırmış bir iletişim kanalı tesis ettik. Şu an Türkiye'de 3 binden fazla avukata bilimsel usullerle Yargıtayın hizmetleri konusunda görüşlerinin alınması için anket uygulamaktayız. Bu anketleri de yine avukat meslektaşlarımızla geliştirdik. Ayrıca projenin şeffaflık ve bileşenliği kapsamında, son 3 yıldan beri internet sitemiz aracılığıyla tüm Yargıtay kararlarını kamuya açtık. Yani şu anda Yargıtayın 5 milyona yakın kararı, arama motorlarında da kolaylık sağlamak suretiyle rahatlıkla ulaşılabildiği gibi avukatlarımızın da istifadesine sunduk."

Son 5 yılda iş istatistikleri ve ortalama yargılama sürelerini de kamuoyu ile paylaştıklarını, özellikle yargıda şeffaflığa ilişkin İstanbul Bildirgesi'nin tanıtımını yaptıklarını aktaran Cirit, şöyle devam etti:

"Bu bildirge kapsamında, yüksek mahkemelerin gelişen tarihsel süreç içerisinde üstlendiği yeni rollere uygun olarak; halkın yargıya güvenini yükseltmesi, mahkeme kullanıcılarının memnuniyet düzeylerini sürekli ölçmesi, yargı süreçleri konusunda öğrencileri bilgilendirmesi, halka ulaşım programlarının düzenlenmesi ve desteklenmesi, kurumsal iletişim ve şeffaflık stratejilerinin oluşturulması, adalet politikalarının oluşumunda aktif katkı sağlanması bir zorunluluk haline gelmiştir.

Bu konuda faaliyet yürütürken Türkiye Barolar Birliği aracılığıyla çalışmalara tüm avukatları da davet ettik. Onların görüşlerinden de yararlanıyoruz. Yargı sistemimize yaptığımız önemli bir katkı da 2017 yılının son çeyreğinde yargı üyeleri ve hakimler, Cumhuriyet savcıları ile Yargıtay personeline özgü etik ilkelerin belirlenmesi olmuştur."

Etik ilkelerin hukuk fakültelerinde ders olarak okutulmaya başlandığını vurgulayan Cirit, sözlerini şöyle tamamladı:

"Hukuk klinikleri vasıtasıyla bu dersi almayan öğrencilere 2 veya 4 günlük eğitimler yoluyla yargı etiği bilinci aşılanması, bu alanda yaptığımız önemli çalışmalardan bir kaçıdır. Yargı sistemimizin en önemli güvencelerinden biri olan avukatların, adaletin gerçekleştirilmesinde taşıdıkları sorumluluk bilincinin bundan sonra da devam edeceğine ilişkin sarsılmaz inancımla 5 Nisan Avukatlar Gününüzü kutluyorum."

Konuşmaların ardından Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Akarca, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu ve protokol üyeleri Sivas Kongresi'nin yapıldığı Atatürk Kongre ve Etnografya Müzesi önünde fotoğraf çektirdikten sonra havayolu ile kentten ayrıldılar.