Atatürk
BASIN VE KAMU OYUNA
Tarih: 4.05.2021| Okunma Sayısı: 494

 

BASIN VE KAMUOYUNA

 

1 Mayıs 2021 tarih 31471 sayılı Resmi Gazetede 30.04.2021 tarihli ve 3940 sayılı Cumhurbaşkanı Kararının eki (I) sayılı listede; İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi ve Kayseri Nuh Naci Yazgan üniversitelerinde, 2 yeni hukuk fakültesi daha kurulmasına dair Cumhurbaşkanlığı kararı yayınlanmıştır.

Tarafımızca Yargı Reformu Strateji Belgesinde belirtilen temel hedefler kapsamında başarı sıralaması ortalamasının yukarı çekilmesi, fakülte ve kontenjan sayısının azaltılması ve yeni iş kolları imkânının sağlanması hususlarında çalışma yapılması beklenirken maalesef hiçbir sorun çözümlenememiş, üstelik yıllardır usanmadan dile getirdiğimiz, yargının kanayan yarası konumundaki sorunların çözümlenmesi şöyle dursun aleyhe hareket edilip yeni hukuk fakülteleri açılarak mevcut durum daha fazla çıkmaza sokulmuştur. Bu durumu biraz daha irdeleyecek olursak;

   Bir eğitim sisteminde yeni fakülte açılırken temel alınması gereken en önemli husus ülkenin mesleki anlamda bu yönde bir ihtiyacının olup olmadığı ve niteliksel anlamda ülkemize ve milletimize, muasır medeniyetler seviyesine ulaşma yolunda katkı sağlayıp sağlayamayacağıdır.

2013 Yılında Hukuk Fakültesi mezun sayısı 8.000 civarında iken, 2020 yılında bu sayı 15.000 leri aşmıştır. TBB verilerine göre 1998'de 36.931 olan avukat sayısı, bugün 160 bine yaklaşmıştır. Bu sayısal veriler ve yıllardır mevcudiyetini sürdüren meslek problemleri böyle bir ihtiyacın olmadığını ortaya koymaktadır.

Hukuk fakülteleri gerektirdiği fiziksel donanımın gereklerinden uzaklaşılarak bir binanın yeterli görülmesi sebebiyle kolay açılabilir olarak düşünülmekte ve öyle de yapılmakta; sürekli olarak niteliksiz, akademisyensiz, kütüphanesi içerik olarak bir hukuk fakültesine göre yok hükmünde, uygulamalı eğitimin gerektirdiği fiziksel ortamlar, derslikler oluşturulmadan açılmaktadır. Kaldı ki kurulmasına karar verilen fakülteler dahi kadro bulamadığından faaliyetlerine başlayamamaktadır. Bu durumda herhangi bir verimden de nitelikten de dolayısıyla olması gerekene yaklaşan bir hukuktan da uygulamadan da bahsetmek mümkün olmayacaktır.

Üzülerek ifade etmek isteriz ki; Hukuk fakültelerinden mezun olan gençler işsiz kalmaktadırlar. Maalesef bunun sonuçları ise genç meslektaşlarımız nezdinde hayati olabilmektedir. Mevcut durumda sayısı olması gerekenden hayli fazla olan hukuk fakülteleri, her geçen yıl binlerce mezunuyla Türkiye'ye binlerce yeni avukat kazandırmakta bunun dönüşü ise pratikte işsizlik, geçim darlığı ve nihayetinde psikolojik bunalımlar olmakta daha geniş perspektiften bakıldığında ise avukatlık mesleğinin ve bunun tezahüründe hukukun, adalet bilincinin ve hukuk devletinin itibarsızlaşması anlamına gelmektedir.

Ülkemizde son süreçlerde mesleki olarak yaşanılan en ciddi sıkıntı, mesleklerin icrası anlamında bireylerin yetenek ve yeterliliklerinin değerlendirme ve tasnife tabi tutulmaması, sadece meslek popülerliğinin ön plana çıkarılarak birçok hatalı yönlendirmenin yapılmasıdır.

Asıl olan, diploma ve mesleki ruhsatnamelere sahip olmak değil uygulamaya yönelik ciddi ve etkin hizmetler sunulmasıdır. Her alanda meslek mensuplarının sayısal olarak çokluğu değil, niteliksel çokluğu önem arz eder.  Diplomaların, meslek ruhsatnamelerinin alınması tek başına yeterli olmayıp bununla birlikte aynı zamanda mesleki verimliliğin de her manada yükseltilmesidir elzem olan.

Nitelikli ve kendisini yetiştirmeyi başarmış olan azınlık, kendisini geliştirmeyi başaramamış sayısal çoğunluktan her zaman daha üstün gelecektir. Kurulan fakültelerde eğitim verebilecek donanıma ulaşmış usta öğretici sayısının da azlığı hususu zaten en temel problemlerden bir tanesi haline getirmiştir. Hedef, bireyleri gerçek manada uygulamaya hakim olarak iyi uygulayıcılar yapmak ve donanımlı yetiştirmek olmalıdır. Aksi durumda sadece meslek mensubu sayısal çoğunluğunu artıracak ancak mesleki verimliliği de beraberinde düşürecek, birikmiş bunca soruna çok daha fazla sorun eklenerek devam edecektir.

Tüm bu bahsettiğimiz hususlar ışığında kısa vadede eğitim seviyesi nicelik olarak artırılmak istenilse de nitelik göz ardı edilmiştir. Uzun vadede bunun ülkemize dönüşü daha fazla işsizlik daha fazla meslek sorunu ve bunun yanı sıra yaşanılacak daha fazla bunalım olacaktır. Bir sorunun, o soruna sebep olan etkenlere yenisi eklenerek ve bu durum görmezden gelinmeye çalışılarak, sözde çözümlenmeye çalışılması meslek mensuplarına ve akıl sahibi her bireye hakaret niteliğindedir.

Peki tüm bunlara rağmen soruyoruz; hala NEDEN?

Daha fazlaca mağduriyet yaşanmaması için;

Yeni hukuk fakültesi açılması iradesinden vazgeçilip, Yargı Reformu Strateji Belgesi'nde vaat edilen hususların tez elden hayata geçirilmesi zorunluluktur.

Öğretim görevlisi bulunmayan, hiçbir altyapısı olmayan tüm hukuk fakülteleri kapatılmalı, öğrenci alımı durdurulmalı, hiçbir yeni hukuk fakültesi de açılmamalıdır.

Avukatlık mesleğine kabul için getirilen sınav koşulu derhal uygulamaya geçirilmeli,

Hakim ve Savcı Yardımcılığı müesseseleri getirilir iken bu düzenleme Avukatlık mesleği için de benzer şekilde uygulamaya konulmalı, Avukat Yardımcılığı Müessesesi de yürürlüğe konulmalıdır.

Avukat meslektaşlarımızın ekonomik sorunları ivedi şekilde yasal düzenlemeler ile çözüme kavuşturulmalı, Avukat meslektaşlarımızın kazançlarındaki vergilendirme tutarları düşürülmelidir.

  Stajyer Avukatlarımız için sosyal ve ekonomik güvenceler tıpkı aday Hakim ve Savcılarımız için tanınan haklar ile eşit şekilde olmalıdır.

Yargının her alanının profesyonel halde aktif olarak çalışabilmesi için Hukuk Fakültesi Diplomasına sahip olmayanlara görev verilmemelidir.

Uzlaştırma, Arabuluculuk Yargısal faaliyetleri sadece hukuk fakültesi mezunlarına tanınmalı özellikle Uzlaştırma faaliyetleri açısından yaşanılan bu temel sorun ortadan kaldırılmalıdır.

Son süreçlerde her adli yıl açılış törenlerinde dile gelse de, bu konuda yapılan çalıştay raporları Bakanlığımıza doğrudan ya da Türkiye Barolar Birliği kanalı ile iletilmiş olsa da hiçbir şekilde sonuç alınamadığı açıkça görülmektedir.

Yetkililerimizden beklentimiz sayısal değil, nitelikli çoğunluktur. Ancak bu şekilde yargısal sorunların çözümü sağlanabilir.

Kamuoyuna saygılarımız ile duyururuz.

 

Av. Fatih SEVİM

Sivas Barosu Başkanı

 

 

>>> "Basın açıklamasını PDF olarak indirin" <<<

 

ETKİNLİK TAKVİMİ

Calendar
Title and navigation
Title and navigation
<<<Mart 2024><<
Mart 2024
 PSÇPCCP
926272829123
1045678910
1111121314151617
1218192021222324
1325262728293031
141234567

28.03.2024
AV. FATİH SEVİM
BARO BAŞKANI

BARO LEVHASI


© Web sitesi hizmeti Türkiye Barolar Birliği tarafından verilmektedir.